“`html
Sosyal Güvencenin Önemi ve Kayıt Dışı İstihdamın Etkileri
Sosyal güvenlik, yalnızca bir kurum adından ibaret değildir; aynı zamanda anayasal bir koruma mekanizmasıdır. Her bireyin doğuştan sahip olduğu hakları güvence altına alan bu sistem, bireyleri hastalık, yaşlılık, işsizlik, analık, malullük ve ölüm gibi olumsuz durumlara karşı koruma amacı taşır. Ancak bu sistemin önemli bir parçası, bireylerin sigortalı olmalarıdır.
Sigortalı bir işte çalışmak, bireyin sadece gelirini değil, aynı zamanda geleceğini de koruma altına alır. Emeklilik hakkı, sağlık hizmetlerine erişim, doğum borçlanması, işsizlik maaşı, iş kazası tazminatı, dul-yetim aylığı ve kıdem tazminatı gibi haklar yalnızca sigortalı çalışanlar için geçerlidir. Yani, sigorta kaydı olmayan bir işçi, bu haklardan mahrum kalır.
Kayıt Dışı İstihdam Nedir?
Kayıt dışı istihdam; çalışanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmemesi, sigorta primlerinin ödenmemesi, çalışma sürelerinin gizlenmesi veya eksik gösterilmesi gibi uygulamaların tümünü ifade eder. Bu durum genellikle düşük maaş, iş güvencesizliği ve emeklilik hakkından yoksun kalmakla sonuçlanır. Bazen bu durum işverenin bilerek uyguladığı bir politika olurken, bazen de çalışanların çaresizliklerinden kaynaklanan bir sessizlik halidir.
Kayıt dışı istihdam, kısa vadede “geçici bir çözüm” gibi görünse de, uzun vadede hem işçiye hem de ülke ekonomisine ciddi zararlar verir. Devlet, vergi ve prim gelirlerinden mahrum kalırken, işçiler de sosyal haklarından kayıplar yaşar. En önemlisi ise: Adalet duygusu zedelenir.
Türkiye’de Kayıt Dışı İstihdam Sorunu
Ülkemizde halen milyonlarca kişi sigortasız çalıştırılmaktadır. Özellikle inşaat, tekstil, tarım, ev hizmetleri, küçük işletmeler ve belirli güvenlik sektörlerinde bu oran %40’a kadar çıkar. Gençler, kadınlar ve göçmenler, kayıt dışı çalışma noktasında en savunmasız grupları oluşturmaktadır.
Bu bireyler, sistemde mevcut değillerdir. E-Devlet sisteminde çalışma süreleri görünmez, SGK kayıtları yoktur; hastaneye gittiklerinde “sigortasız” uyarısı ile karşılaşırlar. İş kazası geçirdiklerinde ise işveren, “bizde çalışmıyor” yanıtını verir. Öldüklerinde geride bıraktığı eş ve çocuklar için ne dul aylığı vardır ne de yetim maaşı.
Kayıt dışı istihdam, işte bu kadar derin ve acımasız bir adaletsizliktir.
Neden Sessiz Kalınıyor?
“İşsizlikten korkuyorum”, “sigortalı yapmam diyen çok işveren var”, “zaten emekliyim, ikinci sigorta gerekmiyor”, “asgari ücretin üstündeyim ama primim düşükten yatıyor, sesimi çıkaramıyorum” gibi sözler, maalesef sık sık duyduğumuz ifadelerdir.
Birçok çalışan, kayıt dışı çalışma durumuna mahkûm edilmekle gönüllü olmak arasında bir ikilemde kalıyor. Ancak unutulmamalıdır ki; hakları kazanmak için talep etmek gerekir. Kayıt dışılığı normalleştirmek, bir adaletsizliğe göz yummaktır.
Sigortasız Çalışmanın Gizli Zararları
Bir işçi, sigortasız çalışma ile kısa vadede daha yüksek bir gelir elde ettiğini düşünebilir. Ancak uzun vadede kaybettiği haklar birikerek büyük sorunlara yol açar:
- Emeklilik süresi uzar ve bazen bu süreçte emekli olamaz.
- Doğum ve askerlik borçlanmalarından yararlanamaz.
- İşsizlik maaşı ve diğer sosyal yardımlardan faydalanamaz.
- Hastanede muayene ücreti öder, ileri tedavilere ulaşamaz.
- İş kazası geçirirse, işveren sorumluluk kabul etmez ve sigortasız olduğu için tazminat talep edemez.
- Vefatı durumunda, ailesi sosyal güvenlik haklarından mahrum kalır.
Kayıt dışı çalışma bir tercih değil, bir tuzaktır. Bu tuzaktan kurtulmanın ilk adımı bilgi sahibi olmaktır.
Ne Yapmalı? Hak Aramanın Yolları
Sigortasız çalıştırılan bir işçinin çaresiz olduğu düşünülmemelidir. Kanunlar, çalışanları korumaktadır. Ancak bu korumanın işlevsel hale gelmesi için çalışanın harekete geçmesi gerekmektedir:
- Eğer çalıştığı süre boyunca SGK’ya hiç bildirilmemişse, 5 yıl içinde Hizmet Tespiti Davası açabilir.
- ALO 170 ya da CİMER üzerinden SGK’ya isimsiz bir şikayette bulunabilir.
- İş kazası geçirmişse, sigortasız olsa bile işverene karşı tazminat davası açabilir.
Çalışan, çalışma belgeleri, tanık beyanları ve diğer kanıtları sunarak hakkını arayabilir. Sigortasız çalışma, bir suçtur ve bu suça karşı sessiz kalmak da bir suçtur. Haklarını arayan işçi yalnız değildir.
Kayıt dışı istihdamla mücadele sadece çalışanın sorumluluğunda olmamalıdır. Devletin de bu alanda etkin önlemler alması şarttır:
- Denetimlerin artırılması ve beklenmedik denetimlerin yaygınlaştırılması gereklidir.
- Ev hizmetlerinde çalışanların, geçici işçilerin ve mevsimlik tarım işçilerinin özel koruma programları ile desteklenmesi gerekmektedir.
- Kayıtlı işverenler pozitiv yönde teşvik edilmeli; kayıt dışı istihdam edenler teşviklerden men edilmelidir.
- Mahkemelerde hizmet tespit davalarında delil kabulü esnekleştirilmeli; yargılama süreleri hızlandırılmalıdır.
- Kamu spotları ve farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir.
Kayıt dışı istihdam ile mücadele, yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu’nun değil; Adalet Bakanlığı’nın ve toplumun ortak görevidir.
Hak Talep Etmek Haktır, Ayıp Değildir
Bu makaleyi okuyan her bir çalışana sesleniyorum: Eğer sigortasız çalışıyorsanız, yalnız değilsiniz. Hakkınız var, bu hakkı aramalısınız. Sessiz kalmayın; unutmayın ki, bugün sustuğunuz şey yarın kapınızı çalabilir.
Aynı zamanda işverenlere de sesleniyorum: Sigortasız çalıştırdığınız her işçi için sadece maddi değil, aynı zamanda vicdani bir borç da biriktiriyorsunuz. Unutmayın ki; hiçbir kazanç, bir insanın geleceğini riske atmak kadar değerli değildir.
Türkiye’nin geleceği, kayıtlı istihdamda gizlidir. Güçlü bir ekonomi, adil bir toplum ve sağlıklı bir devlet, ancak sigortalı çalışanların katkısıyla mümkün olacaktır.
Benim mesajım açıktır:
İşçinin kaydı yoksa, o toplumun vicdanı yarımdır.
İşçinin güvencesi yoksa, o ülkenin hukuku eksiktir.
Bir devletin büyüklüğü, inşaatlarının yüksekliğiyle değil, işçilerinin sigortalı olup olmadığıyla ölçülür.
Bize “şu anda sessiz kalmak” bir utançtır, çünkü gelecek karanlığa teslim edilebilir.
O nedenle, bugün burada hep birlikte yüksek sesle haykıralım:
“Sigortasız çalışmak kader değil, terk edilmişliktir.”
Bu düzeni değiştirmek bizim elimizde.
Hepinize sağlıklı ve sosyal güvenceli bir yaşam diliyorum. Kıymetli okuyucular, görüş ve önerilerinizi [email protected] adresine gönderebilirsiniz.
“`