Sosyal Güvenlik ve Ölüm Aylığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Hayat devam eder. Fakat bazı vedalar, yalnızca bir insanı değil; onunla birlikte bir evin düzenini, bir çocuğun geleceğini, bir eşin yaşamsal güvencesini de alıp götürür. İşte böyle zamanlarda, sosyal güvenlik sistemi devreye girer. “Ölüm aylığı” adı verilen bu sosyal koruma, vefat eden sigortalının ardında kalanlara maddi bir nefes imkânı sunar. Ancak bu imkândan yararlanabilmenin birtakım şartları bulunmaktadır.
Ölüm Aylığına Kimler Hak Kazanır?
Ölüm aylığı, belirli koşulları sağlayan sigortalıların vefatı halinde, geride kalan eş, çocuk ve bazı durumlarda anne-babaya bağlanan bir aylıktır. Bu aylıktan yararlanabilmek için temel koşullar şunlardır:
Vefat eden kişinin en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirmiş olması veya
4/1-(a) kapsamındaki sigortalılar için, 5 yıldan beri sigortalı olup en az 900 gün prim ödemiş olması gerekir (bu hesaplamada borçlanmalar dikkate alınmaz).
Ayrıca, malullük, yaşlılık ya da vazife malullüğü aylığı almakta olan veya bu aylıklara hak kazanıp da işlemleri tamamlanmadan vefat eden kişilerin de hak sahipleri başvuruda bulunmaları halinde ölüm aylığı alabilir.
Kimlere Aylık Bağlanır?
Ölüm aylığı, sigortalının yasal eşi, çocukları ve belirli şartlar altında anne ve babasına bağlanabilir. Ancak her grup için ayrı ayrı koşullar söz konusudur.
Eşin Durumu
Ölüm tarihinde yasal evlilik bağı varsa, dul eşe ölüm aylığı bağlanabilir. Eğer başka hak sahibi çocuklara da aylık bağlanıyorsa eşe %50, eğer çocuklara aylık yoksa ve eş çalışmıyor ya da herhangi bir sosyal güvenlik gelirine sahip değilse %75 oranında aylık bağlanır.
Çocukların Durumu
Erkek çocuklar için aylık bağlanma şartları yaşa ve öğrenim durumuna göre değişir:
- 18 yaşını doldurmamış olmak,
- Lise eğitimi görüyorsa 20 yaşını geçmemiş olmak,
- Yükseköğrenim görüyorsa 25 yaşına kadar aylık bağlanabilir.
Ayrıca, 4/1-(a) kapsamında sigortalı olarak çalışıyor olsa bile, yukarıdaki yaş ve öğrencilik şartları devam ettiği sürece aylık kesilmez.
Kız çocukları için daha farklı kurallar geçerlidir:
Evli olmamaları (veya evlilik sonrası boşanmış/dul kalmış olmaları),
Çalışmamaları ve herhangi bir gelir ya da aylık almıyor olmaları hâlinde, yaş veya öğrenim şartı aranmaksızın aylık bağlanabilir.
Malul Çocuklar
Kurum Sağlık Kurulu tarafından %60 ve üzeri oranda çalışma gücünü kaybetmiş olduğu tespit edilen çocuklara, yaş, cinsiyet ya da medeni hal gibi koşullara bakılmaksızın aylık bağlanır. Ancak çalışmaya başlanması veya gelir elde edilmesi halinde bu aylık kesilebilir.
Anne ve Baba
Eğer sigortalının vefatı 2008 sonrasına denk geliyorsa, 65 yaşın altındaki anne ve babaya aylık bağlanabilmesi için,
- Başka bir gelir veya aylıklarının bulunmaması,
- Gelirlerinin net asgari ücretten düşük olması,
- Ve çocuklarından geriye artan bir hisse kalması gerekmektedir.
Ancak 65 yaş ve üzerindekiler için artan hisse aranmaksızın yukarıdaki gelir şartı yeterlidir.
Başvuru Süreci ve Gerekli Belgeler
Başvurular, sigortalının dosyasının bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerine, “Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” ile yapılır. Eğer malul çocuk varsa sağlık kurulu raporu, vasi atanmışsa vasi ilamı da eklenmelidir.
Kamu görevlilerine (4/c’li sigortalılar) ilişkin başvurular ise Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü nezdinde doğrudan Ankara’ya yapılmalıdır. Ayrıca, e-Devlet sistemiyle de başvuru imkanı bulunmaktadır.
Öğrencilik bilgileri ise MEB ve YÖK sistemleriyle entegre çalıştığı için sistemden temin edilir. Gerekli görüldüğü durumlarda öğrenci belgesi talep edilebilir.
Aylıkların Kesilmesine Neden Olan Durumlar
Bazı durumlar, daha önce bağlanmış olan aylıkların kesilmesine yol açar. Bunlar arasında:
- Evlilik: Dul eşin veya yetim çocukların evlenmesi.
- Çalışmaya Başlama: Belirli sigorta kollarında çalışmaya başlanması (özellikle 4/1-c kapsamında).
- Öğrenim Durumu Değişikliği: Erkek yetimlerin yaş sınırını geçmesi veya ikinci bir yükseköğrenime başlaması.
Ancak özel durumlar da vardır: Örneğin harp veya vazife malullerinin annelerine bağlanan aylık, evlenmeleri hâlinde kesilmez. Yine bu gruptakilerin bazı çalışma halleri de aylığın devam etmesine imkân tanır.
Bilinçli Hak Arayışı, Güvenli Geleceğin Anahtarıdır
Ölüm aylığı, yalnızca bir maaş değil; kaybın ardından gelen yaşam mücadelesine verilen kamusal bir destektir. Ancak bu destek, her zaman otomatik olarak işlemez. Hak sahiplerinin bilgili, bilinçli ve zamanında adım atmaları gerekir.
Sigortalının ardında bıraktığı sosyal güvenlik birikimi, ancak doğru başvurularla geride kalanların yaşamında somut bir faydaya dönüşebilir. Dolayısıyla ölümün getirdiği zorluklar kadar, hakların korunması da hayati önem taşır.
Unutulmamalıdır ki, bir başvuru dilekçesi bazen bir ailenin geçim kaynağı, bir öğrencinin öğrenim umudu ya da yaşlı bir anne-babanın yaşam güvencesi olabilir.